Dolar 36,4449
Euro 38,4432
Altın 3.414,77
BİST 9.898,01
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 11°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
11°C
Parçalı Bulutlu
Çar 15°C
Per 14°C
Cum 14°C
Cts 12°C
Reklam

Nörodejeneratif hastalıklarda Dil ve Konuşma Terapistleri, hastalar için umut oluyor

Parkinson, Alzheimer, ALS ve Huntington hastalığı gibi nörodejeneratif hastalıkların, yalnızca fiziksel yetileri olumsuz etkilemediğini belirten uzmanlar, dil, iletişim ve yutma becerilerinin de etkilenebildiğini söylüyor.

Nörodejeneratif hastalıklarda Dil ve Konuşma Terapistleri, hastalar için umut oluyor
4 Mart 2025 14:38

Parkinson, Alzheimer, ALS ve Huntington hastalığı gibi nörodejeneratif hastalıkların, yalnızca fiziksel yetileri olumsuz etkilemediğini belirten uzmanlar, dil, iletişim ve yutma becerilerinin de etkilenebildiğini söylüyor.

Dil ve konuşma terapistlerinin bu süreçte kritik bir rol üstlendiğini aktaran Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Anuş Tahmincioğlu, “Amaç, bireyin bağımsızlığını ve yaşam kalitesini mümkün olan en uzun süre boyunca korumaktır.” dedi. Terapistlerin, alternatif iletişim yöntemleri ve ses terapisiyle hastaların sosyal hayattan kopmasını önlerken, yutma güçlüğü (disfaji) yaşayan bireyler için güvenli beslenme stratejileri geliştirdiklerini dile getiren Anuş Tahmincioğlu, özellikle erken müdahalenin, iletişim ve yutma yetilerini korumada büyük bir avantaj sağladığına vurgu yaptı.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Anuş Tahmincioğlu, nörodejeneratif hastalıklarda dil ve konuşma terapistlerinin hastalar için öneminden bahsetti.

Dil ve konuşma terapistleri hastaların yaşamlarında kritik bir rol oynuyor

Nörodejeneratif hastalıkların, bireylerin yaşam kalitesini derinden etkileyen, ilerleyici bir seyir gösteren rahatsızlıklar olarak dikkat çektiğini ifade eden Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Anuş Tahmincioğlu, “Parkinson, Alzheimer, ALS ve Huntington hastalığı gibi bu gruba dahil olan hastalıklar, bireylerin sadece fiziksel yetilerini değil, aynı zamanda dil, iletişim ve yutma becerilerini de etkiler. Bu noktada dil ve konuşma terapistleri (DKT), hastaların yaşamlarında kritik bir rol oynar.” dedi.

Dil ve konuşma terapistlerinin, nörodejeneratif hastalıklardan etkilenen bireylerin dil, konuşma, ses ve yutma sorunlarını değerlendirerek bu sorunlara yönelik kişiselleştirilmiş müdahaleler geliştirdiklerini aktaran Anuş Tahmincioğlu, “Amaç, hastalığın ilerlemesini durdurmak olmasa da bireyin bağımsızlığını ve yaşam kalitesini mümkün olan en uzun süre boyunca korumaktır.” açıklamasını yaptı.

Terapistler, alternatif iletişim yöntemleri ile hastaları destekler…

Nörodejeneratif hastalıkların, bireyin düşüncelerini ifade etme yeteneklerini de kısıtlayabileceğine vurgu yapan Anuş Tahmincioğlu, “Terapistler, iletişimde meydana gelen bu bozukluklara yönelik egzersizler ve alternatif iletişim yöntemleri ile hastaları destekler. Özellikle Parkinson hastalarında yaygın olan ses kısıklığı ve monoton konuşma sorunları, bireyin sosyal hayattan kopmasına neden olabilir. Ses terapisi ile bu sorunlar hafifletilebilir.” dedi.

Disfaji, yani yutma güçlüğünün, nörodejeneratif hastalıklarda sıklıkla görüldüğünü ve hayati risk taşıdığını dile getiren Tahmincioğlu, “Terapistler, yutma becerilerini iyileştirici teknikler, diyet değişiklikleri ile bireylerin beslenme ve sıvı alımını güvenli hale getirir. Bu sayede mümkün olan en uzun süre boyunca bireylerin beslenmelerinin oral yolla olmasına destek olurlar.” şeklinde konuştu.

Erken müdahale bireyin iletişim ve yutma yetilerini uzun süre korumasına yardımcı olur!

Erken müdahalenin, terapinin etkinliğini arttırdığına dikkat çeken Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Anuş Tahmincioğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

“Terapistler, hastalığın ilk belirtileri ile birlikte bireylere ve ailelerine rehberlik ederek uzun vadeli bir yol haritası sunar. Örneğin, Parkinson hastalığı tanısı konulan bir bireyde erken dönemde başlatılan ses terapisi, hastanın sosyal hayatta daha uzun süre aktif kalmasına olanak tanır. Benzer şekilde, disfaji riski olan bir ALS hastasında erken evrede uygulanan yutma teknikleri, aspirasyon riskini azaltarak bireyin beslenme güvenliğini sağlar. Erken evrelerde başlatılan terapi, bireyin iletişim ve yutma yetilerini daha uzun süre korumasına yardımcı olur.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.