Dolar 35,9033
Euro 37,4178
Altın 3.310,14
BİST 9.719,81
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 5°C
Karla Karışık Yağmurlu
İstanbul
5°C
Karla Karışık Yağmurlu
Per 5°C
Cum 7°C
Cts 8°C
Paz 7°C
Reklam

İdeal kiloda olmak kanser riskini azaltıyor

Kanser riskini artıran faktörler arasında sağlıklı ve dengeli olmayan beslenme şeklinin geldiğini belirten İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Betül Demirbaş, özellikle meme, kalın bağırsak-rektum ve kan kanserlerinin obez bireylerde normal ağırlıktakilere göre daha fazla görüldüğüne dikkat çekti.

İdeal kiloda olmak kanser riskini azaltıyor
5 Şubat 2025 16:15

Kanser riskini artıran faktörler arasında sağlıklı ve dengeli olmayan beslenme şeklinin geldiğini belirten İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Betül Demirbaş, özellikle meme, kalın bağırsak-rektum ve kan kanserlerinin obez bireylerde normal ağırlıktakilere göre daha fazla görüldüğüne dikkat çekti.

Sağlıklı vücut ağırlığına ve bel çevresine ulaşarak ideal ağırlığı korumanın önemli olduğunu söyleyen Demirbaş, günlük en az beş porsiyon sebze ve meyve tüketilmesini, beslenmede tam tahıllı besinlere ve kurubaklagillere daha sık yer verilmesini, enerji yoğunluğu düşük besinlerin tercih edilmesini, düzenli egzersiz ve fiziksel aktivitenin artırılmasını tavsiye etti.

İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Betül Demirbaş, kanserin önlenmesinde doğru ve dengeli beslenmenin etkisine ilişkin değerlendirmede bulundu.

2050’de 35 milyondan fazla kanser vakası öngörülüyor

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC) tarafından 4 Şubat Dünya Kanser Günü nedeniyle kanserin küresel durumuna ilişkin her 4 yılda bir Dünya Kanser Raporu hazırlandığını belirten Demirbaş, “2024 yılında yayınlanan raporda, 2022’de kanser teşhisi konulan kişi sayısının 20 milyon olduğu ve kanser nedeniyle 9,7 milyon ölümün yaşandığı bildirildi. Raporda yapılan tahminlere göre 2050 yılında dünyada 35 milyondan fazla yeni kanser vakasının olacağı öngörülüyor” dedi.

Her 5 kişiden 1’i kansere yakalanıyor

Dünya genelinde her 5 kişiden 1’i kansere yakalanırken, 9 erkekten 1’i ve 12 kadından 1’inin kanser nedeniyle hayatını kaybettiğini belirten Demirbaş, “Dünya genelinde 2022’de en sık görülen kanser türleri sırasıyla akciğer kanseri, meme kanseri, kolorektal kanser, prostat ve mide kanseridir. Türkiye’de 2022 yılında 240 bin 13 yeni kanser vakası görüldü” dedi.

Kanser ve beslenme ilişkisi çok fazla…

Günlük yaşamda kanser riskini arttıran ya da azaltan faktörler olduğunu kaydeden Demirbaş, “Özellikle sigara kullanımı, aşırı alkol tüketimi, bakteri ve virüs enfeksiyonu, yüksek miktarda pestisit ve yapay kimyasallara maruz kalma, radyasyona maruziyet, yüksek yağlı besinlerin fazla miktarda tüketimi, yetersiz taze sebze ve meyve tüketimi, yetersiz posa tüketimi, olumsuz çalışma koşulları ve tuzlanmış, tütsülenmiş ve dumanlanmış besinlerin fazla tüketimi, fiziksel hareketsizlik, fazla kilolu veya obez olmak kansere yakalanma riskini artırmaktadır” uyarısında bulundu. 

Yağlı besinler ve rafine edilmiş unlar riski artırıyor

Özellikle meme, kalın bağırsak-rektum ve kan kanserlerinin obez bireylerde normal ağırlıktakilere göre daha fazla görüldüğünü vurgulayan Demirbaş, “Yağ tüketiminin yüksek olması, obeziteye neden olmaktadır. Yağlı besinler ve bozulmuş yağ tüketimi, kanser yapıcı ve ilerletici maddelerin de alımının artmasına neden olmaktadır. Beslenmede özellikle rafine edilmiş unların kullanımı kolorektal, mide, üst sindirim sistemi, meme ve tiroid kanserleri riskini arttırmaktadır” dedi. 

Kanserin kendisi de beslenmeyi olumsuz etkiliyor

Beslenme şeklinin kanser oluşumunda etkili olmasının yanı sıra kanserin kendisinin de bireyin beslenme durumunu olumsuz etkileyebileceğini ifade eden Demirbaş, “Tedavide kullanılan kemoterapi ve radyoterapi gibi yöntemler metabolizmaya etki ederek besin öğelerine ve enerjiye olan gereksinimi arttırır. Hem tedavilerin yan etkileri hem de hastalığın kendisi besin alımı ve kullanımını olumsuz etkiler” dedi.

Kanserden korunmak için nasıl beslenilmelidir?

Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Betül Demirbaş, kanserden korunmak için beslenme önerilerini de şöyle sıraladı:

 Sağlıklı vücut ağırlığına ve bel çevresine ulaşmak, ağırlık kazanımından kaçınarak bu ağırlığı korumak, 

 Mevsimin taze sebze ve meyvelerini seçerek, günlük en az beş porsiyon ve üzerinde tüketmek (400- 800 gram), tüketmeden veya hazırlamadan önce suyun altında, gerekli durumlarda sirkeli suda bekleterek, iyice temizlemek, 

 Posa alımını arttırmak (25-35 gram/gün),

  Süt ve süt ürünleri tüketimini en az 2 porsiyon/gün olarak tüketmek, 

 Kahve, çay, kola, çikolata gibi kafein içeriği yüksek olan yiyecek ve içeceklerin tüketimini sınırlamak (sağlıklı bireyler için günlük total kafein alımı ≤ 400 mg olacak şekilde), 

 Enerji yoğunluğu düşük besinlerin tüketimini tercih ederek, fast-food tarzı besinlerin tüketimini azaltmak, mümkünse hiç tüketmemek, 

 Beslenmede tam tahıllı besinlere ve kurubaklagillere daha sık yer vermek,

  Günlük total enerjinin yüzde 30’undan daha azını yağlardan sağlamak, 

 Kırmızı et yerine beyaz et (tavuk, balık, hindi eti) tercih etmek ve kırmızı eti sınırlamak (≤ 3 porsiyon / hafta, ≤ 80 gram / gün),

 Basit şeker, çay şekeri ve şekerli içeceklerin tüketimini azaltmak ya da tamamen kaldırmak ve basit şeker yerine kompleks karbonhidratları tercih etmek, 

 Sigara, alkol tüketiminden ve sedanter yaşamdan kaçınarak düzenli egzersiz veya fiziksel aktivite yapmak, 

 Besinleri saklama koşullarına dikkat ederek küf, mantar oluşumunu engellemek,

  Katkı maddesi içeren besinleri düzenli olarak tüketmekten kaçınmak, 

 Tütsülenmiş besinleri, kızartma, kavurma, ateşe direkt maruz kalacak yakınlıkta ızgara gibi pişirme yöntemleri yerine haşlama, buğulama, fırında pişirme gibi yöntemleri kullanmak,

  Turşu ve salamura gibi tuz içeriği yüksek besinlerin tüketiminden kaçınmak. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.