Mutlu hissetmenin 6 faydası
Her an mutlu olmak insanın doğası gereği mümkün olmadığı gibi bunun hayalini kurmak da sağlıklı bir düşünce tarzı değildir.
20 Mart Dünya Mutluluk Günü
Mutlu hissetmenin 6 faydası
Her an mutlu olmak insanın doğası gereği mümkün olmadığı gibi bunun hayalini kurmak da sağlıklı bir düşünce tarzı değildir. Mutluluk kadar üzüntü, öfke, huzur ya da kaygı gibi farklı hislerin de var olması gerektiğini dile getiren Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Uzman Psikolog Jülide Unutmaz, “Duyguların temel işlevi insanın çevresine uyumunu kolaylaştırmaktır. Sürekli sevinç beklentisi ise kaçınılmaz olarak hayal kırıklıklarına veya yetersiz hissetmeye yol açabilir. Bunun yerine, iç huzur ve hayat amacını bulma gibi hedefler çok daha ulaşılabilir ve sağlıklıdır” dedi.
Mutluluk, kişinin yaşamından duyduğu genel memnuniyet ve iyi oluş hali olarak tanımlanır. Neşe, huzur veya tatmin gibi olumlu duygular diğerlerine göre daha baskındır. Ancak bu iyilik halinde hiçbir olumsuz duyguyla karşılaşılmayacağının düşünülmesinin doğru olmadığını belirten Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Uzman Psikolog Jülide Unutmaz, “Gerçek mutluluğa giden yol; üzüntü, stres veya kaygı gibi negatif duyguların varlığını reddetmekle değil, bunlarla başa çıkabilme becerisiyle başlar. Mutluluğu geçici bir histen öte, yaşam tarzı ve zihinsel bir bakış açısı olarak düşünmek önemli” dedi.
Mutluluk sürdürülebilir olmalı
Mutluluk, genellikle uzun vadeli ve sürdürülebilir bir iyi oluş hali iken; haz, keyif, coşku, gurur ve heyecan gibi hisler daha kısa süreli, dış etkenlere bağlı veya dalgalıdır diyen Uzman Psikolog Jülide Unutmaz, “Bu yüzden esas olan anlık hazlar değil, içsel huzur ve yaşam doyumudur. Vücudumuzda salgılanan dopamini artırmak anlık olarak keyifli hissettirse de bu tür anlık tatminler uzun vadede psikolojik ve duygusal açıdan sağlık problemlerine yol açabilir çünkü bağımlılık geliştirme riski yüksektir. Kişide giderek gerçek olmayan bir mutluluk algısı oluşabilir. Çözüm, bu anlık kaynaklardan tamamen uzak durmak değil, nasıl ve ne kadar kullandığımız noktasında bilinçli bir şekilde hareket etmektir. Gerçek mutluluk, denge ve farkındalık ile sağlanır” şeklinde konuştu.
Sürekli keyifli hissetmek sağlıklı olamaz
Her zaman mutlu hissetmek gibi gerçekçi olmayan bir beklentinin, kötü duyguları bastırıp sonrasında daha şiddetli ortaya çıkmalarına neden olarak mental çöküşe zemin hazırladığını açıklayan Uzm. Psk. Jülide Unutmaz, “Baskılama ve zorlanma; gerçeklikten uzaklaşma, tükenmişlik ya da anlam kaybı yaratabileceği için duygusal akışa izin vermek gerekir. Hayatın zorluklarını kabul edip anlamlı ilişkiler kurmak ve kişisel gelişime önem vermek, uzun vadeli mutluluğa katkı sağlar. Duygusal esneklikle hepsine alan açabildiğimiz an olumsuz duyguların varlığı da rahatsızlık yaratmaz” dedi.
Mutluluğun hem zihinsel hem de duygusal sağlığı olumlu yönde etkileyecek kadar güçlü olduğunu vurgulayan Uzman Psikolog Jülide Unutmaz, en büyük faydalarını şu şekilde sıraladı:
Stres ve kaygıyı azaltır
Mutluluk, stres hormonu olan kortizol seviyesini düşürerek kişinin daha sakin ve rahat hissetmesini sağlar. Kaygıyı azaltarak olumsuz düşünce döngüsünden çıkmayı kolaylaştırır.
Beyin kimyasını olumlu etkiler
Mutlu olduğumuzda beynimiz dopamin, serotonin, oksitosin ve endorfin gibi ‘iyi hissettiren’ kimyasallar salgılar. Bunlar da motivasyonu artırır, odaklanmayı kolaylaştırır ve depresyon riskini azaltır.
Duygusal dayanıklılığı güçlendirir
Mutluluk, kişinin olumsuz olaylarla başa çıkma becerisini artırır ve duygusal esneklik kazandırır. Zorluklar karşısında daha umutlu ve çözüm odaklı düşünmeyi destekler.
Öz güveni ve öz saygıyı artırır
Kişi mutlu olduğunda kendine güveni ve yaşam memnuniyeti yükselir. Başarı hissi ve kendini değerli görme eğilimi artar.
Sosyal ilişkileri güçlendirir
Mutlu bireyler daha sıcakkanlı, anlayışlı ve empatik olurlar bu da kurdukları ilişkileri güçlendirir. Sosyal bağlar, psikolojik sağlamlığı artırarak daha dengeli bir ruh haline katkı sağlar.
Yaratıcılığı ve problem çözme becerisini artırır
Mutlu hissetmek bilişsel esnekliği artırır ve farklı bakış açılarıyla düşünmeyi kolaylaştırır. Yaratıcılığı destekleyerek yeni fikirler üretme ve sorunlara çözüm bulma yetisini güçlendirir.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı