Dolar 35,2497
Euro 36,7607
Altın 2.965,92
BİST 9.626,56
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 12°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
12°C
Hafif Yağmurlu
Sal 15°C
Çar 12°C
Per 8°C
Cum 9°C
Reklam

Bel fıtığında tek çözüm ameliyat değil!

Bel fıtığının insanların hayatını olumsuz etkileyen bir rahatsızlık olduğunu belirten Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahı Op. Dr. İdris Avcı, fıtığın erken veya orta evrelerinde ağrı ve diğer semptomları hafifletmek amacıyla ameliyatsız yöntemler uygulanabileceğini açıkladı.

Bel fıtığında tek çözüm ameliyat değil!
1 Aralık 2024 17:24
69

İSTANBUL (İGFA) – Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahı Op. Dr. İdris Avcı, bel fıtığı tedavisinde kullanılan ameliyatsız yöntemler hakkında açıklamalarda bulundu.

Bel fıtığının, omurlar arasındaki disklerin yerinden kayarak omurilik ve sinir köklerine baskı yapması sonucunda oluşan bir rahatsızlık olduğunu hatırlatan Op. Dr. İdris Avcı, “Bel fıtığının yol açtığı ağrı, uyuşma ve hareket kısıtlılığı hastaların günlük yaşamını olumsuz etkileyebilir. Ameliyatsız bel fıtığı tedavisi, fıtığın erken veya orta evrelerinde cerrahi müdahale gerektirmeden ağrı ve diğer semptomların hafifletilmesi amacıyla kullanılan yöntemleri kapsar.” dedi.

Ameliyatsız bel fıtığı tedavisinin fıtığın bulunduğu bölgedeki baskıyı azaltarak hastanın ağrı ve hareket kısıtlılığı gibi semptomlarını kontrol altına almayı hedeflediğini dile getiren Op. Dr. İdris Avcı, ameliyatsız yöntemlerin, bazı durumlarda ileri evrelerdeki hastalarda da uygulanabildiğine dikkat çekti.

AMELİYATSIZ UYGULAMALAR HASTANIN DURUMUNA GÖRE PLANLANIYOR

Ameliyatsız bel fıtığı tedavisinde kullanılan yöntemlerin, hastanın fıtık seviyesine, semptomlarının şiddetine ve genel sağlık durumuna göre belirlendiğini aktaran Op. Dr. İdris Avcı, “Fizik tedavi, bel fıtığı tedavisinde en yaygın kullanılan yöntemlerden biridir. Fizik tedavi sırasında hastanın omurga çevresindeki kasları güçlendirilir, esneklik artırılır ve omurgaya binen yük azaltılır. Bu tedavi yöntemi özellikle fıtığın erken evrelerinde tercih edilir.” dedi.

Avcı, diğer yöntemleri ise şöyle açıkladı:

“Spinal dekompresyon terapisi, omurgaya uygulanan bir çekme kuvveti ile diskler arasındaki basıncı azaltmayı hedefleyen bir tedavi yöntemidir. Bu tedavi, diskin doğal olarak iyileşmesine yardımcı olur ve sinir üzerindeki baskıyı azaltır. Genellikle kronik bel ağrısı çeken ve konservatif tedavilere yanıt vermeyen hastalarda uygulanır. Epidural enjeksiyon, fıtık bölgesine steroid enjekte edilerek inflamasyonu azaltır ve sinirlerin rahatlamasını sağlar. Bu yöntem, daha şiddetli ağrı yaşayan ve fizik tedaviye yanıt vermeyen hastalarda tercih edilir. Epidural enjeksiyonlar geçici rahatlama sağlasa da, kalıcı çözüm için diğer tedavi yöntemleri ile kombine edilmesi gerekebilir. Radyo frekans yöntemiyle sinir kökleri üzerinde minimal invaziv bir işlem uygulanarak ağrı sinyallerinin beyne iletilmesi engellenir. Bu yöntem genellikle ileri seviye bel fıtığı ağrısı olan hastalarda kullanılır.”

AMELİYATTAN BAŞARILI SONUÇ ALAMAYANLAR DA AMELİYATSIZ YÖNTEMLERDEN FAYDALANABİLİR

Öte yandan daha önce bel fıtığı nedeniyle ameliyat olmuş ancak ağrı ve diğer semptomlardan kurtulamamış hastalar için de ameliyatsız tedavi yöntemlerinin söz konusu olabileceğinin altını çizen Op. Dr. İdris Avcı, “Özellikle fizik tedavi ve epidural enjeksiyonlar, ameliyat sonrası devam eden ağrıları azaltmada etkili olabilir. Ayrıca spinal dekompresyon terapisi, omurgadaki basıncı azaltarak rahatlama sağlayabilir. Ameliyat geçirmiş hastaların tekrar cerrahi riskine maruz kalmamak için ameliyatsız yöntemlere yönelmeleri, yaşam kalitelerini artırabilir.” diye konuştu.

Bu hastalarda tedavi sürecinin daha dikkatli bir şekilde yönetilmesi ve omurga üzerindeki stresin en aza indirilmesi gerektiğine vurgu yapan Avcı, ameliyat sonrası oluşabilecek skar dokusu gibi komplikasyonların da tedavi planlamasında göz önünde bulundurulması gerektiğini aktardı.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.