Dolar 33,9762
Euro 37,6709
Altın 2.725,36
BİST 9.771,16
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 25°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
25°C
Hafif Yağmurlu
Paz 27°C
Pts 28°C
Sal 29°C
Çar 28°C

Vergi reformuna dair

3 Temmuz 2024 16:15 | Son Güncellenme: 3 Temmuz 2024 16:17
125

Kamuoyunda vergi üzerine tartışmalar sürerken Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 2024-2026 Orta Vadeli Program kapsamında kamu maliyesine ait politika ve tedbirleri ile ilgili bir taslak çalışma kamuoyuna sızdırıldı. Bu çalışmanın doğruluğu teyide muhtaç olsa dahi hedefler Türkiye’de yapılması gerekenlerle uyumlu olduğu için açıkçası ben baştan sona okudum.

Vergilemede güvenliğin sağlanması ve kayıt dışılıkla mücadele, vergi adaletinin güçlendirilmesi dolaysız vergilerin payının artırılması, vergi tabanının genişletilmesi, cezaların caydırıcılığı, vergilemede basitlik, devreden KDV ve iadelerin azaltılması, ithalatın azaltılması ve tahsilat etkinliğinin artırılması ana hedefler olarak yer alıyor.Bu hedefler yıllardır benimde üstüne basarak söylediğim gerçeklerle öylesine uyumlu ki söylenecek söz yok. Hedeflerle uyumlu önerilen kanuni düzenlemeler izahları ve örnekleri ile sunulmuş. Kamuoyunda en çok tartışılanlar bazı istisnai meslek gruplarının asgari vergiye tabi olmaları, hasılat takibi, çok uluslu şirketlerde asgari kurumlar vergisi ve yapılan harcama ile beyan edilen vergi arasındaki uyumsuzluğun izahı ve yurtdışına çıkış harcında yapılması önerilen artış.

Sonrasında borsa kazançlarından kripto varlıklara, kamu özel işbirliği ihalelerden moto kuryelere, kira gelirlerinin istisnasının kaldırılıp tevkifat usulü vergilendirmeye, organize sanayi bölgelerinden teknokentlere kadar her şey düşünülüp bir emek harcanarak hakikaten ciddi bir taslak çalışma kanunlaşmak üzere onaya sunulmuş.

Her ne kadar en çok yurtdışı çıkış harcı üzerinden tartışsak dahi bu çalışmanın yıllardır ihmal edilen adeta sabit gelirlinin ve dolaylı vergilerin üzerine yıkılan vergi sorumluluğunu daha adil ve hakkaniyet ölçüsünde bir dağılıma evrilmesi gerektiğinin kamu tarafından da anlaşıldığı görülüyor.

Bahşişe stopajı veya yurtdışı çıkış harcı 3000 mi 1500 mü olsun tartışırken asıl sorunlar arada derede unutturulup gündemden ve taslaktan çıkarılıyor. Vergi yükünün zaten tabanda olduğu ülkemizde yurtdışına çıkış harcını 5000 lira yapsak ne değişecek. Gelir idaresi başkanlığına göre 2023 yılında yurtdışına çıkan 8.7 milyon insan bu yılda çıkarsa Temmuz Aralık 2024 döneminde beklenen gelir 12.5 milyar lira.

Oysa tüm vergilerden muaf tutup üstelik getirisini de kurumlar vergisinden düştüğümüz yaklaşık 1 trilyondan fazla yükü KKM icadımızla Hazine’ye ve Merkez Bankamıza yıkarken hiç mi kimsenin vicdanı sızlamadı. Hâlâ sonuçlara çözüm üretmeye enerji harcarken nedenlere odaklanmamız gerektiğinin farkına varamadık mı?

300 milyar ile 1.5 trilyon arası bir geliri hedefleyen bu taslaktan bayram arası tartışmalarla hangi maddeler çıkartıldı ve meclise hangi haliyle gelecek bilmiyorum ancak bizim yakın zamana kadar bir bütçe açığı problemimiz yoktu. Mevcut halimizle kamuda tasarruf sadece söylemlerde kalırken nedenleri oluşturan yapısal sorunlarımızı tartışıp çözümler üretmeden vergide adaleti nasıl tesis edeceğiz. Böylesi yüksek enflasyonist bir ortamda her geçen gün satın alma gücünü kaybeden sabit gelirli ve emeklilere yıkılan dolaylı vergi yükünü nasıl hafifleteceğiz.Toplam vergi gelirlerimizin neredeyse % 70’i dolaylı vergilerden geliyor. Buna rağmen kayıtdışılıkla ve vergilendirilmemiş gelirle mücadele önceliğe alınmaz ise bu koskoca taslak çalışma sadece yut dışına çıkan vatandaşın sorunu olarak hafızalarda yerini alır. Oysa gayrimenkul işlemlerinin kayıt içerisine alınması ve vergilendirilmesi önemsiz yada gereksiz mi? Örneğin 4,5 milyona yakın olduğu söylenen kira gelirini hiç beyan etmeyenlerin sisteme dahil edilmesi önemsiz mi? Vergi mükellefiyeti bile yok iken milyonlarca liralık servet ediniminde bulunan insanlardan devletin bir izah istemesi gereksiz mi?

Gelir dağılımını böylesine bozduktan sonra amaç vergi oranlarını artırmak yada yeni yeni vergiler icat etmek olmamalıdır. Vergiyi tabana yaymak bir amaçtır ancak ülkemizde vergi mecazi anlamda gelir dağılımında en tabandakiler tarafından ödenir hale getirilmiştir. Eğer sonuca değil nedene odaklanacak isek kayıtdışılıkla mücadele bir devlet politikası olmak zorundadır.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
14 Haziran 2024 15:53
5 Ağustos 2024 08:07
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.